21 Mayıs 2015 Perşembe

Cambridge tarafından Boston merkeze bakış
Amerika gezimizin son durağı Boston’du. Boston’a yaklaşık olarak 1,5 gün geçirdik. Açıkçası şehri küçümsemek gibi olmasın ama bu süre zarfında 3 kere şehir turu attık, görmek istediğimiz her noktayı da gördük.

Bir önceki durağımız olan New York’dan Boston’a otobüsle geçtik. Sanıyorum kişi başı 20 dolar gibi bir ücret ödedik. Yolculuk 4 saat sürüyor, herhangi bir mola yok ama otobüsde WC vardı, biz Bolt Bus ile seyahat ettik, genel olarak memnun kaldık. Sabah 8 gibi kalkan otobüsümüz 12’ye doğru bizi Boston’a ulaştırdı. Otobüs terminali Boston’un göbeğinde, o yüzden çevreye ulaşımınızın zor olacağını düşünmüyorum. Aynı merkezilik durumu havalimanı için de geçerli. Gerçekten de neredeyse şehrin içinde olan havalimanına merkezden otobüsle ulaşmak en fazla 15-20 dakika sürüyor.

19 Mayıs 2015 Salı



Sanırım Amerika gezimizin en zevkli ayağına geldik. Her ne kadar New York gibi pek çok etkinliği içinde barından bir şehir için fazla vakit ayıramamış olsak da, 4 gün (hatta 3 buçuk) belli başlı yerleri fazlaca koşturmadan gezebilmemiz için yeterli oldu.

Şimdiye kadar pek çok kişiden New York ve İstanbul arasındaki benzerlikleri dinlemiştim, bir de kendi gözlerimle görmüş olmak değişik oldu. Yine de belirteyim, New York’la İstanbul’un kalabalık ve etkinlik bolluğu dışında pek de ortak noktası yok gibi geldi bana. Hatta pek çok yönden İstanbul çok daha ferah gözüktü gözüme. New York’da, elbette merkezi oluşturan Manhattan kısmında, kalabalık bazen fazlasıyla can sıkıcı olabiliyor, bir süre sonra üstünüze üstünüze gelmeye başlayan gökdelenler de cabası. Bir kere gölge ediyorlar, güneşi engelledikleri için hava sıcak olabilecekken bile soğuk etkisi yaratıyor, hatta fazladan rüzgara bile sebep olduklarını düşünüyorum :D Bu arada küçük bir karşılaştırma için, şu anda şehrin en yüksek gökdeleni ünvanını elinde bulunduran One World Trade Center 541 metre, eski şampiyonlardan Empire State Bulding 381 metre ve Türkiye’nin en yüksek binası İstanbul’daki Sapphire ise 235 metre. Neyse her yerde bulunabilecek genel bilgilerle fazla akıl karıştırmadan kendi gözlemlerime geçeyim :)


14 Mayıs 2015 Perşembe

Baltimore ve Washington DC neredeyse birbiri içinde sayılabilecek iki şehir. « Washington’a giderseniz Baltimore’u da kesin görün » demeyeceğim ama « Baltimore’a gitmişken Washington’u da görmeden etmeyin » derim :)


Dediğim gibi Baltimore Washington DC arası oldukça yakın olduğundan uçakla gidip gelmenizi gerektirecek bir durum söz konusu değil, bu durumda ya trenle ya da özel arabayla iki şehir arasında ulaşımı sağlayabilirsiniz. Tren biletlerini önceden almak bilet fiyatları açısından avantaj olabilir. Sanıyorum trenle iki şehir arası yaklaşık 1 saat sürüyor. Keza araba kiralarsanız da 1 saat sürüyor. Tek problem merkezde araba için yer bulmak olabilir. Ama biz gayet rahat çok da merkez de, kısmen de ucuza bir otopark bulduk. Siz de arabayla giderseniz aklınızda bulunsun « Ronald Reagan Building and International Trade Center”ın otoparkı hem çok merkezi hem de günlük (zaten başka şansınız olmuyor gibi 1 saatte kalsanız 1 günde aynı fiyat) 11 ya da 13 dolardı. Özel günlerde fiyat artıyor olabilir, ama çevredeki diğer otoparkların en az 15-18 dolardan başladığı ve -nedense- pazar günleri çoğu ucuz otoparkın kapalı olduğu düşünülürse oldukça makul bir fiyat. Araba kiralama ile ilgili bilgileri bir önceki yazımda - Philadelphia - bahsetmiştim. Dilerseniz göz gezdirebilirsiniz.

Washington'a gider iken...
Peki Washington DC’de ne yapılır ? Başkentte herkesin zevkine hitap edecek bir müze, bir aktivite bulunuyor. Gerçekten kültürel açıdan oldukça dolu bir şehir ve tüm müzeler birbirinin yanında. Sadece şehrin National Mall kısmında 2 - 3 gün geçirebilirsiniz tüm müzeleri gezmeyi dilerseniz. Müzelere giriş ücretsiz. Dilerseniz yardım için giriş çıkışlarda para yardımı yapabileceğiniz yerler var tabii. Biz tüm müzelere şöyle bir girip çıktık desem yeri. Gönül daha uzun uzun vakit geçirmek istiyordu, ancak bir yandan da kalan müzeleri ve anıtları da görmek istiyordu, o yüzden « bir daha ne zaman geleceğiz buralara, hızlı görmek hiç görmemekten iyidir » diyerekten hepsine daldık :)