7 Ekim 2013 Pazartesi

CERN OpenDays

7 Ekim 2013 Pazartesi - Hiç yorum yapılmamış

28 - 29 Eylül günlerinde CERN, "OpenDays" adı altında bir etkinlik düzenledi.

Etkinliğin konusu, adından da anlaşılabileceği gibi CERN'i ziyaret idi. Normal şartlar altında, CERN'de çalışıyor dahi olasınız yerin altına inip hızlandırıcıları görmeniz yasak (eğer doğrudan hızlandırıcılarla ilgili çalışmıyorsanız); işte OpenDays bize hızlandırıcıları görme imkanı tanıdı. Elbette kısıtlı bir imkandı bu.

Hızlandırıcının üzerinde, kontrol etmek için toplam 4 nokta var diyebiliriz: ATLAS, ALICE, CMS ve LHC-b. Açık kapı etkinlikleri süresince de gezmek için (şuanda adını hatırlayamadığım başka noktalar da vardı sanıyorum) bu dört noktadan birini seçmek gerekiyordu. Biz de içlerinden en meşhur olanı, ATLAS'ı seçtik. Tabii ki bu seçim süreci bayağı zorlu oldu. Her ne kadar 1 ay öncesinden biletler satışa çıkarılmış olsa da, satın alabilmek için bir yarışa girmek zorunluydu, çünkü her gün biletlerin %5'ini satışa çıkartıyorlardı. Bir kaç günün sonunda 28 eylül saat 15:00 - 16:00 saatleri için ATLAS'da yerimizi ayırttık.

Bu arada kısa bir parantez açayım, eğer CERN'i normal şartlarda
gelip ziyaret etmek isterseniz elinizde iki seçenek var. Ya önceden rezervasyon vs. yaptırmaksızın gelebilir, Globe ve Microcosmos adlı sergileri gezebilirsiniz; ya da önceden rezervaszyon yaptırarak, veya arayıp bilgi alarak CERN'e gelebilir ve bu iki sergiye ek olarak ATLAS deneyinde çalışan fizikçileri gözleyebilir, bir kaç video seyredebilir ve eski LHC parçalarını inceleyip uzman kişilere soru sorabilirsiniz. Bu tarz geziler hakkında ayrıntılı bilgi için "CERN Gezisibaşlıklı yazımı inceleyebilirsiniz.

Saat 15 gezisi için saat 13'den itibaren CERN'in ana girişinde olmamız bekleniyordu. Nitekim saat 13'de etkinlik mahaline vardığımızda bir panayır havasının hakim olduğunu gördük. Yine de etraftaki pek çok çadıra  ve insana rağmen fazla bir aktivite yoktu. Saat 14'e kadar giriş kartlarımızı bastırıp çadırlar arasında gezerek biraz vakit geçirdik. Saat 14'de, her ne kadar gezimiz saat 15'de olsa da içeri girebileceğimiz söylendi. Böylelikle Fransızca/İngilizce olarak ayrılan gezi gruplarından birini seçtik ve 7'şerli gruplar halinde rehberimizin peşi sıra ATLAS merkezine doğru yürümeye başladık.

ATLAS binasına dışarıdan bakış. Binanın üzerine hızlandırıcı resmedilmiş, ancak çizilen resim normal boyutların yanında ufak kalıyor.

Merkez binaya girince bizi yerin 100 metre altına taşıyacak olan asansörleri beklemeye başladık. Bu bekleme süresince tabii ki rehberimiz sürekli birşeyler anlatma halindeydi. Örneğin LHC'nin yerin altına kurulmasının sebebinin yaydığı radyasyon olduğunu, fakat OpenDays sebebiyle hızlandırıcının kapatıldığını, böylelikle herhangi bir risk olmadığını hem söylüyor, hem de elindeki radyasyon ölçer ile doğruluyordu (tabii ki kimse "ölçme cihazı sürekli 0'ı, bozulmuş da olabilir.."demedi).

Aşağıya inmeden önce pek çok kapıdan geçmek gerekiyor.

Normal şartlar altında ATLAS dedektörünün yanına giderken pek çok tarayıcıdan geçilmesi gerekiyor. Aşağıda gördüğünüz kapı da buna bir örnek. Hem üzerinizde, hem de çevrede bulunan radyasyon miktarına göre size geçiş izni veriyor.


Ve işte ATLAS dedektörü. Ne yazık ki kadraja sığdıramadığım için pek albenili gözükmüyor, ama sanıyorum ki kadraja sıgdıramamış olmam ne kadar büyük olduğunu açıklıyordur.

Hızlandırıcı pek çok kattan oluşuyor. Aslında fotoğrafta gördüğünüz büyük devre şuanda açılmış halde, çalıştırılmadan önce sağ ve sol kısımlar (merdivenlerin olduğu yerler diyelim) üst üste kapanıyor ve ortadaki büyük devre görünmez hale geliyormuş. Yani ola ki birini aralarda bi yerlerde unuttunuz, ezilerek can vermesi işten değil...

Rehberimiz bir 15 dakika da dedektörün önünde konuştuktan sonra gerisin geri yukarıya çıktık ve gezimiz sonlanmış oldu.


Dedektörü görmek güzeldi, hoştu ancak ben açıkcası bu, azami 30dakikalık geziden biraz hayalkırıklığı ile ayrılmış oldum. Koca dedektörün önünde 15dakika duracağımız bir gezi yapacaklarına biraz daha içerinde dolaşabileceğimiz, bir kaç merdivenle yukarıdan aşağıya bakabileceğimiz bir gezi olsa daha hoş olurdu bence. Yine de hiç yoktan iyidir diyorum ve OpenDays'lerin devamının gelmesini bekliyorum. Belki böylelikle diğer hızlandırıcıları da ziyaret etme ve bir karşılaştıma yapma fırsatı elde etmiş olurum :)

0 yorum:

Yorum Gönder