26 Kasım 2012 Pazartesi


Örgü örmek, evdeki fazlalıkları bir şekilde geri dönüştürmek hep hoşuma gitmiştir. Ama örgü işinde şimdiye kadar bir kaç atkı ve yelek denemesinden ileri gitmemiştim. Aynı şekilde dikiş işini de orası burası sökülen, düğmesi düşen kıyafetleri düzeltmekten başka pek kullanmamıştım.  Ama Cenevre'ye geldikten sonra işler değişti. Hem ekonomi yapmak adına, hem de elde kalanları, fazlalıkları değerlendirmek adına yaratıcı fikirler geliştirmeye başlıyor insan.

İlk fikir bir kaç top yün alıp, ufak bir battaniye yapmaktı. Biraz uzun sürdü, pek simetrik falan olmadı ama kullanışlı oldu. Artık film izlerden bacaklarım üşümüyor (nedense sadece birşeyler izlerken üşür o bacaklar. Mesela bilgisayar kullanılırken de aynı pozisyondayız, ama aynı tepki olmuyor).

2 Kasım 2012 Cuma




Bildiğiniz üzere 31 Ekim temel olarak Amerika olmakla birlikte dünyanın hemen her yerinde Cadılar Bayramı olarak kutlanıyor.

Cenevre de bu bayramın genel olarak kutlandığı yerlerden biri, ancak bu yıla kadar ev partileri, grup partileri dışında büyük bir hareketlilik görmemiştim (belki de bir kaç ay öncesine kadar büyük bir binada oturmadığımdan). Bu yıl gerçekten de bir Cadılar Bayramı atmosferi yaşadım. Akşam üzeri 7'den akşam 10'a kadar kapının önünde